geçenlerde üsküdar motorunda yanıma küçük bir kızla annesi oturdu. kız 3-4 yaşlarında. “solucan şekerlerimi istiyorum” diye tutturdu. annesi “evde” diyor, kız diretiyor. ben de kızın inadını savuşturmak için “ay solucan şeker mi? nasıl yersin, ıyy solucan!” filan dedim. boş boş suratıma baktı, “evet solucan, ne var?” dedi. annesi araya girip “solucanın ne olduğunu bilmez ki” deyince düştü jetonum. solucanın ne olduğunu bilmeyen, bir solucanı parçalara ayırarak ilk merak ve kötülük deneylerini yapmadan büyüyen çocuklar var dostlar. peki ama o zaman solucan şekerin ne anlamı var?!
simdiki cocuklar herseyin plastigi ile büyüyolar zaten 🙁 bide cocuk dogur diyolar bana peh