sevgili kapsül dostları, sıcak havalar kapsülümü yaptım ama kaçırdığım wordpress güncellemeleri sağolsun, aylardır blog’a foto yükleyemiyorum. fotosuz kapsül yazısı meyvesiz ağaç gibi duracağından o konuyu öyle boynu bükük bıraktıydım. şimdi bıraktığım yerden alıp azıcık güncelleme yapayım. kapsüldeki temel kategoriler ve demirbaş parçalar aslında aynı: beyaz, siyah, gri, lacivert ve çizgili tişörtler pembe ve kırmızı merserizemsi örgü üstler (hatırladınız siz onları) kolsuz, ipek, daha bir dökümlü bluzlar ve ince koton gömlekler – renkler yine krem, beyaz, lacivert ve kırmızı beyaz kot, lacivert kot, zümrüt yeşili keten…“kapsülden ve hayattan haberler” yazısını okumaya devam et
normalde eylül ayında hazırladığım kapsülün ancak 9 kasım’da çekebildiğim fotolarını yüklemek ve yazıyı yazmak için vakit bulmak bile 17 kasım’a sarkabildiğine göre varın halimi siz düşünün kapsül dostları. ya da ben size 4 kelime ile özetleyeyim: analiz eğitimi beni bitirdi. boyum kadar okuma listem var – allahtan boyum 1.59 =p ama bu eğitimin yükünü ve etkilerini bir başka yazıya konu edeyim ve sizi bir an önce soğuk havalar kapsülümle tanıştırayım. bu kapsülün oluşum sürecindeki yegane motivasyon ‘daha az parçayla yapabilir miyim?’ sorusu oldu. zira bütün…“kapsül gardırop: sonbahar-kış 2018-19” yazısını okumaya devam et
sevgili kapsül dostları, bu yazıyı normalde nisan’da yazmayı planlamıştım, haziran oldu. ama okuyunca göreceksiniz ki beklediğinize değmiş. önce bu bahar verdiğim en isabetli kararla başlayalım: zeynep tarhan muslu‘dan bireysel renk analizi seansı almak! nisan-mayıs döneminde haftada birkaç kez buluşup deep work konusunda işbirliği yaptığım sevgili arkadaşım ışıl bahsetti bu analiz meselesinden, ve anında kafama yattı. hemen birlikte randevu aldık. sanırım bu analiz hayatımın en doğru gardırop yatırımıydı. öyle ki tek pişmanlığım daha önce yaptırmamış olmak. zira biz ne kadar değiştirmeye çalışsak da doğal saç, göz ve…“kapsül gardırop: ilkbahar-yaz 2018” yazısını okumaya devam et
sevgili kapsül dostları, istanbul’da uzun ve güzel bir sonbahar yaşadık. açık mavi kotumu, ceketlerimi ve renkli ince mantolarımı bol bol giyebildim. mutluyum. bundan sonrası gardırobun ağır işçilerine, yün komasına sokan, menopoz ateşi yakan parçalarına emanet. kış kapsülümden çok memnunum. fakat temmuz ayından beri hayatıma yeniden girip baş köşeye oturan tango (hem dersler hem de milonga’lar-tango geceleri) sebebiyle normalde ihtiyaç duymayacağım ihtiyaçlar gündeme geliyor. temmuz’dan bu yana, kapsüle dahil etmediğim -çünkü gündelik hayatta, ne iş ne de sosyalleşme amaçlı giymediğim- sadece tangoya özel bir gardırop oluştu:…“kış kapsülünden haberler” yazısını okumaya devam et
bugünkü yazımızda, blog’unu pek severek, anırarak ve koparak okuduğum başakito‘nun kapsül gardırop sorularına adım adım cevap vereceğim. zira kendisi hepimizin aklına takılabilecek çok pratik birtakım sorunlara parmak atmış. sanırım benim de bugüne dek pek detaylıca değinmediğim konular. başak diyor ki: ”Şimdi konsepti anladım. Toplam 35-40 parça olmak üzere en kullanışlı, randımanlı, kombinlemelik giysileri ayırıyoruz, okey! Teknik sorularım şunlar: 1- dolabı içinde sadece bu kapsül itemler kalacak şekilde konpile boşaltıyor muyuz?” ilk soruya cevap vermeden önce uzun ve fotolu bir açıklamayla başlayacağım: bendeniz estetik kaygılara sahip…“muhtelif kapsül gardırop sorularına cevaplar” yazısını okumaya devam et
first things first diyelim ve kapsül gardırobumuzla 11 ayın sultanı ekim’i karşılayalım. bence ayların ennn güzeli ekim. tam olarak hastalık havası şeklinde tarif edebileceğimiz oynak sıcaklıklara rağmen hem de. çünkü renkleri güzel. ben de bu kez ekim’den aldığım subliminal etkileri gardırobuma yansıtmaya çalıştım. aslında kapsül kafamda oluşmaya daha geçen kıştan başlamıştı. kış sonu indirimlerinden çok şahane 2-3 parça kapattım ve 6 aya kavuşmak hayaliyle naftaline kaldırdım. işte sonunda o beklenen an geldi. bu sonbahar-kış nasıl geçecek: çoğunlukla evden çalışarak, şehir içi ve dışındaki stk projelerimi…“kapsül gardırop: sonbahar-kış 2017-18” yazısını okumaya devam et
sizlere son gardırop yazımda 3 yazı vaat etmiştim. birincisiyle karşınızdayım bugün: ada’daki gardırobumdan tarabya’ya getirdiklerim. oldies goldies. burada fotolamadığım ama sıcak havalar kapsülüme dahil ettiğim turuncu çiçekli gömleği biliyorsunuz. işte bunlar da henüz ne yapacağıma karar veremediğim diğer parçalar. normalde eleme konusunda hızlıyımdır. tereddüt yaşamam. ama nedense bu giysiler hakkında karışık duygular içindeyim. sanırım karar vermek için yazıyorum biraz da. bu yazıda geçen parçaların markalarını da vereceğim. aradan 10-15 yıl geçmiş, gidip aynısını bulmak elbette mümkün değil ama bunca yıl dayanmış parçaların hangi markalardan olduğunu görmek açısından önemli…“eskicilik faaliyetleri” yazısını okumaya devam et
üzerimde bir rehavet. aslında ilkbahar şöyle bir görünüp kaybolduğu için çok mutluyum. lanet sıcaklar ne kadar geç gelirse o kadar güzel bana göre. öte yandan 12 derecenin üstünde seyreden her hava japonkedi’ye bahar zaten. kazak giymeme, yünlü çorap giymeme, manto giymeme havası. hele 16-17 derece demek, hemmen birken’leri çek, ayaklar özgür kalsın demek. işbu termostat ayarlarım nedeniyle, sıcak havalar kapsülümü bir araya getireli epey oluyor. ama merkür retrosu mu dersiniz, venüs yamulması mı, içimde bu kapsüle dair bir eksiklik hissi var. görünüşte her şey tamam….“kapsül gardırop: ilkbahar-yaz” yazısını okumaya devam et
geçenlerde bir okur, ilkbahar kapsül gardırobunu oluştururken ilham bulmak üzere benim yeni kapsülü beklediğini yazmış. bir yandan ilham alınmak için beklenme fikriyle gözlerim doldu, eda taşpınar filan gibi hissettim kendimi. çok teşekkür ederim! bir yandan da bu güzel soru vesilesiyle kapsül konusunun derinine inmek ve aslında belli bir noktadan sonra ilham alarak güncellenecek hiçbir şey olmadığını söylemek istedim sizlere. radikal gardıropçu bir yazı yazayım dedim. 5 ayı deviren soğuk havalar kapsülüm bugüne dek en rahat ettiğim giysi topluluğu oldu. baştan sonra mükemmel miydiler, elbette hayır. ama hayatıma ve beklentilerime tam…“ontolojik bir kapsül gardırop yazısı” yazısını okumaya devam et
geçenlerde gwyneth paltrow’un goop’unda investment pieces – yatırım parçaları başlıklı bir yazı okudum. yazıda eşkali verilen ürünlerin toplam fiyatı aşağı yukarı 20.000 dolar ediyordu. tişikkirler gvinit. arayıp da bulamadığım yatırım fırsatı bu olsa gerek. hollywood ünlüsü olmayanlarımız için burada daha önce benzer bir olmazsa olmazlar listesi paylaşmıştım. yine de bu tip listeli yazıları okumayı seviyorum. bir tür yoklama gibi. farkettim ki gwyneth’in listesinde olsa da benim listemde hiç olamayacak bir şey var mesela: kol saati. en son lise 3’te saat takmıştım. çok beğeniyorum. ama yıllardır takamıyorum. zamanı…“gardırop yatırımları” yazısını okumaya devam et
bu yazımın amacı, sibirya soğuklarında bile tiril tiril gömleklerle yaşıyormuş gibi görünürken aslında ne gibi gizli ajanlardan destek aldığımı açıklığa kavuşturmak. zira elbette türlü türlü iç ve dış giyim unsurundan faydalanıyorum. olay karda yürüyüp iz bırakmamak. işte gizli yardımcılarım: * iç giyim departmanı özellikle üşümeye meyilli bünyelerin işe mutlaka buradan başlaması şart. çünkü üstünüze dünyanın en kalın kazağını bile giyseniz, üşüyüp üşümeyeceğinizi vücudunuza temas eden ilk katman belirliyor. vakit kaybetmeden iç çamaşırlarıyla rahat ettiğiniz markalara bir tur düzenleyin. ısı koruyucu malzemelerden üretilen sürü sepet atlet ve fanila…“minimalist kış | lahana değil elegan olmanın yolları” yazısını okumaya devam et
sevgili kapsül dostları için bu karlı günü yapıcı bir yazıyla değerlendirmeye karar verdim. bildiğiniz gibi her gün giyinip cicilerimin fotoğrafını çekebilmek ve bunları düzenli olarak paylaşmak ne elimin ne de kafamın yatkın olduğu bir şey. ama bugün keyfim yerinde, zamanım bol ve başka işim de yok. o zaman gelsin kapsülümden kombinler. fotoları doğal ışıkta çekmeye kastırdım ama kar havasının öğlen 3’te bile kendince bir karanlığı var. umarım renkler anlaşılır. bu çekimde en sık giydiğim 3 pantolonu kullandım: lacivert denim, taba rengi kadife, bordo fitilli kadife….“kapsül gardırop | kış kombinleri” yazısını okumaya devam et
kapsüle gönlünüz var ama nerden başlayacağınızı bilemiyorsunuz. o zaman bu yazı sizin için. aslında daha önce minimalist gardıroba giden bir yol haritası paylaşmıştım. ama yollar da tıpkı yolcular gibi sonsuz ve çeşitli. o yazıdaki 7 adım benim 7 adımımdı. sizin adımlarınız bambaşka olabilir. bana göre bir şeyi yapmanın pek ortası yok. ya hemen girişip kaç saatimi, günümü alsa da yaparım, ya da yeterince hevesli değilimdir, başlamam bile. bu göbeklemeci tavrım hayatta bir yandan işimi kolaylaştırıyor, bir yandan da çok ani kararlar vererek geri dönülmez yollara…“kapsül gardırop: nerden başlasam?” yazısını okumaya devam et
6 aylık soğuk hava kapsülünde 3. ayın içindeyiz ve birtakım güncellemelerim var: portland bit pazarından aldığım angora karışımlı yeşil kazak o kadar yumoş bir parça ki haftada bir dışarı çıktığımda giymektense evde her gün giymek bana daha iyi geldi. bu parçayı ev parçası ilan ettim. sabah kalkar kalkmaz pijamamın üstüne geçiriyor ve güne en naif duygularla başlıyorum. kaldık kapsülde 34 parça. sezon başından açık renk bir kazağa daha ihtiyaç duyabileceğimin farkındaydım. gri kazağın kesimi çok kısa, pek şekil. çok soğuk havalara uygun değil. annemin bana hediye alma…“kış kapsülünde 2 yenilik” yazısını okumaya devam et
ilk kez 6 ay kullanmak üzere hazırladığım kapsüle hoşgeldik. tarz olarak daha önceki kapsüllerimden farklı değil. çalışkan öğrenci/ingiliz mürebbiye çizgimden ödün vermedim. oldukça düz ve sade seçimlerden oluşuyor. en büyük yenilik, geçen kış ruhuma buhranlar üfleyen siyahların yerine daha sıcak toprak tonlarına yönelmiş olmam. çünkü bkz: bir kapsül gardırop dersi: sınırlı sayıda giysiyle kendinin tamamı olmayı becermek bir dolu kapsülden ve bir dolu deneme-yanılmadan sonra nihayet bu kış, hem minimalist hem de kendi istediğim tarzda minimalist olabildiğim parçaları bir araya getirdim. biliyorsunuz minimalist gardırobu en…“kapsül gardırop: sonbahar-kış” yazısını okumaya devam et