blog son dönemde aniden fotolandı, çünkü beyim bana gıcır gıcır bir ipod touch aldı! aslında iphone almak istiyordu ama temel iletişimi, temel iletişimin ötesinden ayırabilme lüksümü sevdiğim için direndim. basit bir telefon bana hala yetiyor. öte yandan fotoğraf çeken, fotoğraf işleyen ve bütün bunları kolayca yapıp üstüne bir de mail atan bir aletin lüksü de bambaşkaymış.
bir diğer lüks de taze kesme çiçekler olsa gerek. sedat’ın gül aşkımı bilerek kanukte’den bulup getirdiği harika güller…
![]() |
I like rosy things. – Japonkedi |
bir arkadaşımız akatlar’da kanukte adında bir çiçekçi dükkanı açtı, ama bildiğiniz çiçekçilerden değil. “bu mahallede karanfil satmaz” diyerek beni boynu bükük bırakan teşvikiye çiçekçisini hatırlarsınız belki. işte o amcanın hayal bile edemeyeceği birtakım çiçekleri de kanukte satıyor. mesela asparagus. küçükken annanemin evinde en sevdiğim bitkiydi bu. yıllar sonra annem de bulmuş, salona koymuş. görür görmez yeniden hayran olmuştum. işte birkaç ay sonra da kanukte’de gördüm. adını “tül” diye biliyordum ama kanukte’de öğrendim ki asparagus / kuşkonmaz bitkisiymiş. yine de kuşkonmazın epey kazulet bir şey olduğu düşünülürse, tül ismini bu bitkiye daha çok yakıştırdım. bakalım yerini sevecek mi?
![]() |
tül görünümlü kuşkonmaz bitkisi |
Sevgili Japon kedi,
Yazılarınız umut dolu. Sizinkileri okuyunca kendi depresif yazılarımdan utandım:)
size öyle gelmesine sevindim! şu günlerde umutluyum. ama bazen ben de nalet bir insan oluyorum, sağa sola saydırıyorum. onun da tadı başka 🙂