
günün anlam ve önemine uygun bir yazı yazacağım hızlıca. kulağım annemde, gözüm laptop’ta, bir yandan aile saadeti yaşıyor, bir yandan da üstüme hücum etmek için bu haftayı bulan işlerime yetişmeye çalışıyorum. bizim evde gerçek anlamıyla izlenebilir bir tv olmadığı, hiçbir kanal/kablo/çanak vs bulunmadığı, tv ekranının izlemek istediğimiz şeyleri yansıttığımız bir araç olduğu bilgisini müteakiben, aile evimizdeki tv’nin beyoğlu cep sineması ebatlarında ve mütemadiyen açık olduğunu söylemem şart. reklamcılığı kurumsal anlamıyla bıraktığım 2012 yılından bu yana sevgililer günü ilanı yazmak zorunda kalmamanın mutluluğunu yaşıyorum (+ anneler günü, babalar günü, bütün bayramlar ve pek özel günler). hafızamdan gitgide silinen kötü anılar bunlar. ama işte sevgililer gününe aile ocağında yakalanınca bütün travmalarım geri geldi. zira kalpçikli ayıcıklı reklamlar bir yana, tv’deki herkes sevgililer gününden bahsetti. ana haber bülteninde bile sevgililer günü konuşuldu. yaa eskiden ana haber bülteni (bkz. ajans) ciddi bir şeydi diye hatırlıyorum. zaten dünyanın çivisi çıkmış, bütün haberler kötü, hepsini en dramatik kaş hareketleri ve dertli yüz ifadesiyle anlatıp 2 dakka sonra kankasını kınasına davet eden genç kız edasıyla sevgililer günü kelebeğine bağlamak nasıl mümkün oluyor?
kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk, evlenince sevgi+dostluk, olmazsa da boşanma oluyor genelde. konuyla ilgili en kısa ve öz yorumum bu. ama benim yorumumu yetersiz bulursanız daha güzelini buldum geçenlerde. son derece karmaşıklaştırılmaya müsait bir konuyu astrolojik açıdan bu kadar yalın bir şekilde anlatmak her babayiğidin harcı değil. okuyunuz okutturunuz. ama hepsinden öte, üzerinde düşününüz. aşk, evlilik ve ailenin kadim bir yöntem olan astrolojide en başından beri ayrı evler tarafından sembolize edilmesinin bilgeliğini düşününüz. bunları zorla bir araya getirmeye, aynı eve doluşturmaya, aynı insanda buluşturmaya çalışmanın sebep olduğu gereksiz hayalkırıklıklarını düşününüz.
herkese en çok kendini sevdiği bir sevgililer günü diliyorum. nasıl olsa başka hiçkimse böyle bir dilekte bulunmuyor. belki günün bütün o mıncık mıncık sevgi reçellenmesinde, bu mesaj bencilliğiyle aklınızda kalır.
Ya okucam linki söz.
Benim yorumum şu; kadın veya erkek ilişki yürütmek yerine diğerinin gücüne yapıştığı ve kendini diğerinin gücünde var ettiğini ikisinden biri fark edince, ilişki bitiyor.
Bence de zorlamamak lazım. Çok bilen loner Jardzy!!
bazen bunu fark ettiğinde ruh ikizini bulduğunu düşünenler de olabiliyor yaa :p senin yazdığın aklı başında senaryo bence J başkan. (ha ben kesinlikle katılıyorum orası ayrı!)