bugün üni’deki derslerim başladı. aslında güz döneminde sadece tek ders (girişimcilik) ve o da haftada sadece 2 saat ama bende bi mutluluk bi heyecan. gerçi daha ilk hafta olduğundan toplam 5 öğrenci vardı. onların da 4 tanesi geçen yıl verdiğim iletişim dersini almıştı. tanıdıktı yani. 1 saat kadar hoşbeş edip olaysız dağıldık. haftaya gelsin projeler, shark tank simülasyonları, doğaçlamalar…
tabi bugün bu 1 saatlik muallimelik için gidiş-dönüş toplam 3 saat zaman harcadım. istanbul’un öbür ucuna gidip geldim. yol boyu da kafamda bi dolu düşünce gezdirdim. geçen sene üniversite’de yaşadığım ilginç durum (ve öğrencilerden) pek bahsetmemiştim burda. bu sene biraz daha paylaşımcı olacağım. türkler bir yana, muhtelif ortadoğu ülkelerinden çeşit çeşit öğrenci var. hepsinin hikayesi ayrı dünya. ortadoğulu olduklarından duygularını saklayan tipler de değiller. ben de zaten iletişim dersinin ödevlerini hep kendini ve yakın çevreyi analizden verdiydim, sene sonunda 90 x 10 adet duygusal hezeyan hikayem olmuştu. baş edemedikleri o kadar çok şey var ve bunları güven duyup birileriyle paylaşmaya o kadar derin bir ihtiyaç duyuyorlar ki… bazen hayata dar ve betonarme bir açıdan baktıkları için kendimi kesme noktasına geldiğim anlar oldu, ama okurken ağladığım ödevler de oldu. savaş mağdurunu, vicdan yüküyle yaşayanı, başörtülü çılgını, dekolteli tutucuyu, kültür şoku yaşayanı, kültürle ilk defa tanışanı, 90 yaşında hissedeni, 9 yaş olgunluğuyla bugünlere geleni… birazcık tanıyınca hepsini seviyorsunuz. istiyorsunuz ki onlar da kendini sevsin. sizin onları gördüğünüz kadar değerli görsün kendini. instagram’da değil. gerçek hayatta.
Keske benim de ogretmenim olsaydin japon kedi ama gercek hayatta. Yaziyi okurken bu gecti aklimdan 🙂 gecen yil tanistim senle ama internette. Tanistim demek yanlis oldu aslinda tanidim. Yazdiklarini okumak hem eglendirdi hem ufkumu acti. Yazdigin ingilizce alintilari filan okuyabilmek icin ingilizce kursuna bile gittiydim gecen kış 6 ay. Valla bak eminim inanmak guc gelecek sana ama iki bebeli, universiteyi 7 yil once bitirmis is hayati sadece 1 yil surmus olan ben “yetti canima ben niye anlamiyorum su yazilanlari” deyip kursa gittim. Tabi yökdil diye bir sinav var ona da girerim belki yuksek lisans filan da yaparim dedim. Aldim 72 bucuk puanimi koydum kenara. Simdi cevirmem zamanimi alsa da asla okumadan cevirmeden gecmiyorum senin yazdigin ingilizce satirlari. Neyse ortmenim destan yazdim ama aslinda seni gormeden sevdigimi soylemekti maksadim gercek hayatta goremesem de sevdim, 1gercek hayatta ogretmenim olamayacak olsan da ogretmenim oldun yine de. Yazdiklarimi bastan okumayacagim cunku eminim gondermem 🙂 öbdüm
kedi ve balığın annesi :))) o kadar güzel şeyler yazmışsın ki bunları hak etmek için ne yapmış olabilirim diye düşündüm. nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum… burası benim için de hiç tanımadığım halde çok sevdiğim ve onlardan çok şey öğrendiğim insanlarla dolu. yani hislerimiz karşılıklı. ve hepimiz birbirimizin öğretmeni sayılırız.
ayrıca sırf burdaki alıntıları daha iyi anlamak için ingilizceye başlamana söyleyecek söz bulamıyorum: harikasın!!!
Duvarlarımız belki de ondan vardır, tanısak severiz diye 🙂
kesinlikle. o kadar sevgiyle ne yaparız sonra!?
ingilizce kursuna gidenlerden birisi de benim,güzel bir yazının bir kısmını anlamamak,Ne biliyim mantıyı sarımsaksız yemek gibi
sarımsaksız mantı =)) terspabuçlar, doğuştan şairsin bence!
Japonkedi, her gün yazi için tesekkürler. Zeki, piril piril isiltili
ve de komiksin, seni okumak büyük bir zevk. Uni’deki ögrencilerin, bence de sanslilar.
banu ne tatlısın! aslında benim tersim çok pistir yaa, siz burda iyi hallerimi görüyorsunuz.
gençlerle çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. zor olsa da bu kadar hikayeyi içinde biriktiriyorsun ve eminim pek çoğunun hayatına dokunuyorsun. harikasın. ayrıca bu blog, keyifle okuduğum, benim hayatıma da dokunan yazılarla dolu. bu vesileyle teşekkür ederim, japonların kedisi 🙂
gerçekten bir ayrıcalık ebru, insanı ilginç bir şekilde güncel ve heyecanlı tutuyor gençlerle çalışmak.
güzel sözlerin için çok çok teşekkür ederim!
Ben de öyle keyifle okuyorum ki yazılarını,söylemeden geçmeyeyim dedim.
Ufkumu açtığını da özellikler belirtmek isterim. sevgiler
yelda, iyi geldiğimi bilmek çok iyi geldi, çok teşekkürler!
Kim bilir ne güzeldir o dersler:) senin gibi bir öğretmenleri olduğu için çok şanslılar bence Ege’cim… yine bayılarak okudum yazını, yorumlar da ayrı güzel yine:)
midterm zamanı sorarım, memnunlar mı öğretmenlerinden :p
teşekkürler erencim!